Yumurtalı Tarifler Paris’te Yarışacak

TARIM sektöründe yanm asırdan bu yana faaliyet gösteren ve Türkiye’nin 500 büyük şirketi arasında 248.sırada yer alan Matlı Yem AŞ yem veyumurta üretiminden soma et ve süt sektörüne de yatınm yaparak ülkenin “protein şirketi” olmayı hedefliyor. Ülke genelinde beş fabrikasında yılda 1 milyon 120 bin ton hayvan yemi üretim kapasitesine sahip ve şirketin kurucusu Ömer Matlı‘nın köyü Canbaz’da yılda 500 milyon adet yumurta üreten Matlı Grubu’nun hedefi orta vadede kırmızı et, beyaz et ve süt sektörüne de yatınm yapmak. Bursa’daki Ömer Matlı Hayvancılık Akademisi, Karacabey Yem Fabrikası ve Burdan Yumurta tesislerini birlikte gezdiğimiz Matlı Grubu Yönetim Kurulu Başkam Özer Matlı geleceğe ilişkin hedeflerini anlattı:” Hedefimiz Türkiye’nin protein ihtiyacım karşılayan bir gıda grubu olmak. Protein şirketi olmak. Mevcut yem ve yumurta üretimine kırmızı et, beyaz et, süt ve süt ürünleri yatınmını ilave etmek istiyoruz. Bunun için gerekli ortamın oluşmasını bekliyoruz. Devletin sağlıklı bir tanm politikası olsa bu yatınmlan hemen yapanz. Ancak, her zaman söylediğimiz gibi Türkiye’de yüzde 25’in yani tanının sahibi yok. Kendimizi sağlama almadan bu yatınmlan yapamayız. Örneğin sütte pazar yaralamazsanız yatınmın bir anlamı yok.” Türkiye’de yem fiyatian üzerinde çok fazla spekülasyon yapıldığım, yem fiyatlannın söylendiği gibi çok pahallı olmadığım, zaman zaman fiyatta gerileme yaşandığım hatırlatan Özer Matlı, asıl sorunun yem süt parkesinin kurulamamasından kaynaklandığım söyledi. Süt-yem parkesinin pek konuşulmadığına değinen Matlı, sütü üretenlerin ürünleri ile ilgili özgürlüğü olmadığım ifade etti. Matlı, “Üreticinin ürettiği süte alma garantisi verilse sektör patlar. Fakat sektörün sahibi yok. Üretici sütünü satmakta özgür değil. Benden yem almazsan sütünü almam denilen bir ülkede yaşıyoruz. Sütü alırken verdikleri yemin kalitesi nedir, içeriği nedir bunlan bilen var mı? Sütü değerinde ve özgürce satamayan üretici elbette yem almakta zorlanabilir. Süt yem parkesi kurulabilse bunlann hiç biri sorun olmaz. Asıl sorun süt yem parkesinin kurulmaması. Aynca, kayıtdışı üretim çok fazla. Türkiye 7.5 milyon ton arpa üretiyor. Bunun sadece 1 milyon tonu kayıtlı olarak yem sanayinde kullanılıyor. Yaklaşık 500 bin tonu da bira sanayine gitse geri kalan 5-6 milyon ton arpa kayıp. Üretici bunu yem olarak kullanıyor. Ama kayıt yok. Sadece yüzde 1 KDV kaybım hesaplarsanız ciddi bir kayıp. Bunun gibi daha kaç kalem var” dedi. Matlı Grubu olarak tanmın özellikle de hayvancılık sektörünün gelişeceğine inandıklanm anlatan Özer Matlı şu bilgileri verdi: “Sektörün büyüyeceğine inandığımız için bizde yatınm yapmaya devam edeceğiz. Türkiye bir tüketim toplumu oldu. Gelir seviyesi arttıkça tüketim artıyor. Et tüketimi de artıyor. Fakat et kültürü yok. Ya dana eti ya da kuzu eti yiyeceksiniz. Bazı başanlı girişimler var. Ama çok yetersiz. Bir orkestra şefi olsa, hayvancılık politikasını iyi yönetse et ve et ürünleri çeşklendirilse hayvancılık çok gelişir.” Tanmda global bir yapımn oluştuğunu ve üretmekten çok yönetmenin önem kazandığım anlatan Özer Matlı, “Bugün dünyada hammadde temin edeceğiniz pazarlar çok çeşitlendi. Emtia fiyatian üzerinde spekülasyonlar yapılıyor. Ama herkes dünya fiyatlanm yakından izliyor. Nerede daha uygunsa oradan alıyor. Yem sanayinin iki temel hammaddesi var. Bunlardan birisi mısır diğeri soya. Biz mısır ve soyayı birlikte üretemiyoruz. Pamuk ekim alanlan daralırken mısır üretimi artıyor. Karadeniz’e komşu ülkelerde soya üretir ve iyi yönetirseniz çok önemli bir avantaj elde etmiş olursunuz. Brezilya ve Arjantin ile rekabet edebilirsiniz. Türkiye’nin mısır üretimi 5 milyon tona ulaştı. Ama bu da yeterli gelmiyor. Yılbaşından bu yana 1 milyon ton mısır ülkeye girdi. Hayvancılık sektörü büyüyor. Bu nedenle Rusya ve Ukrayna gibi ülkeleri yakından izlememiz, orada üretim yapmamız gerekiyor” diye konuştu. Özer MatlıMatlı Grubu’nun kurucusu Ömer Matlı‘mn iş yaşamına 1965’te soğan ticareti ile başladığım, 1970 Terin başında hayvan ticaretine ve mandıracılığa, 1980’de çeltik fabrikasıyla sanayiciliğe adım attığım anlattı. Ömer Matlı‘nın 1988’de ilk büyükbaş hayvan yemi üretiminin gerçekleştiğini belirten Özer Matlı, “Karacabey’deki fabrikada saatte 10 ton süt ve besi sığın yemi üretiliyordu. Bu ilk fabrikaya 1992’de bölgenin ilk modern mısır kurutma tesisi eklendi. Matlı Grubu Nisan 2010’da yumurta üretimine başladı. Grubumuzda 550 kişi istihdam ediliyor. 400 bayimiz, 2 bin tedarikçimiz var. 2012’de 398 milyon lira ciro elde ettik. 2014 yılının ilk yansında Gaziantep yem fabrikası faaliyete geçtikten soma grubun yıllık yem üretim kapasitesi altı fabrikada toplam 1 milyon 320 bin tona çıkacak” bilgisini verdi. Hiç bir yem firmasının yapmadığı ArGe çalışmalan yaptıklanm bunun için gerçek bir uygulama çktliği kurduklanm vurgulayan Özer Matlışunlan anlattı: “Ar-Ge çalışmalanmız Uludağ Üniversitesi ile imzaladığımız protokol çerçevesinde grubumuzun kurucusu babamızın adım taşıyan Ömer Matlı Akademi’de ve ona bağlı Hayvansal Üretim Eğitim ve Araştırma Merkezi ile Eğitim Çiftliği’nde yürütülüyor. Bu merkezde geliştirilen daha verimli, daha yüksek enerjili, daha iyi besleyen ve daha çok süt verimi sağlayan sığır yemleri önce eğitim çiftiiğindeki hayvanlar üzerinde deneniyor, bilahare yetiştiricinin kullanımına sunuluyor. Eğitim çiftliğinde, 110 koyun 187’si sağmal olmak üzere 525 sığır bulunuyor. Süt sığırlanndan günde 6 ton süt elde ediliyor. Eğitim çiftiiğindeki süt sığırlanmn günlük ortalama süt verimi 33,7 litre. Bu yüksek verimde ar-ge merkezinde geliştirilen yemlerin doğrudan katkısı var.

TİCARİ HAYAT GAZETESİ – 23 EKİM 2013