14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle açıklama yapan ve çiftçilerin gününü kutlayan Matlı AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, “Gıda tarım ve hayvancılık sektörü ekonomimiz içinde çok önemli bir yere sahip olup ülkemizin temel geçim kaynağı alanlarından birisidir” dedi.
Matlı, nüfusun beslenmesini sağlamak, ulusal sanayinin hammadde gereksinimini karşılamak ve ihracat yoluyla kalkınmanın gerektirdiği döviz gereksiniminin karşılanmasına katkıda bulunmak gibi önemli işlevleri olan tarım ve hayvancılık sektörünün, ülkemiz için de stratejik ve vazgeçilmez bir öneme sahip olduğunu hatırlattı.
Tarımsal GSYH’nın 57 milyar doları aştığı ülkemizin çalışan nüfusuna bakıldığında her 5 kişiden 1’inin tarım ve hayvancılık alanında çalıştığını belirten Matlı, “Türkiye dünyada tarımsal ekonomi sıralamasında yedinci ve Avrupa’da da birinci sırada yer alıyorsa bunda en önemli pay tarım ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren çiftçilerimizindir” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin zengin topraklarına rağmen tarımsal üretimde istenilen noktada olamadığını sözlerine ekleyen Matlı, dünyada tarım nüfusu artarken Türkiye’de ise azaldığını ifade ederek, “Tarım toprakları ve üretici kesiminin yeterli büyüklükte ölçeğe ulaşamaması nedeniyle AR-GE ve inovasyonda atılım yapamıyoruz. Dolayısıyla teknolojide büyük oranda dışa bağımlı bir yapı söz konusu. Bunun aşılabilmesi adına, AR-GE ve inovasyonda kamu ile özel sektörün işbirliği içinde çalışacağı Kamu-Özel Sektör Ortaklığı Modeli hakim kılınmalıdır. Eğitim ve teknik eleman yetersizliği de sektörün ele alınması gereken önemli konularından birisidir. Özellikle tarım ve hayvancılık sektöründe karlı ve sürdürülebilir başarı için eğitim ve teknik eleman desteği şarttır. Gerekli koşullar sağlanırsa, tarım Türk ekonomisine doping etkisi yapar” dedi.
Tarım ve hayvancılık sektöründe katma değeri yüksek bir yapıda üretim yapıldığına dikkat çeken Matlı, “Çiftçilerimizin yaşadığı en temel sorunlardan birisi de yüksek girdi maliyetleridir. Bu tarım ve hayvancılık sektörünün genelinde de böyledir. Örneğin, yıllık 10 milyon ton ve 4 milyar doların üzerinde yem hammaddesi ithal eden Türkiye’nin dövizdeki artışa bağlı olarak ödediği fatura kabarmakta, bundan çiftçilerimiz de etkilenmektedir” diye konuştu.